12 Nisan 2012’deki yazımızda şike iddiaları için Türkiye Futbol Federasyonu’ndan “SAHADA ŞİKE OLMAMIŞTIR. SAHANDA OLMUŞTUR. O DA ŞİKE DEĞİLDİR. BİLDİĞİNİZ YUMURTADIR.” açıklamasını beklediğimizi yazmıştık. Bugün itibarıyla da 14. Eyyamcı Yıldırım’ın bu minvalde açıklamalarını dinleyince hiç şaşırmadık.
Mehmet Ali Aydınlar’dan çok çok daha eyyamcı olduğunu bariz bir şekilde ispat eden Yıldırım Demirören kişisi sahada şike olmadığını açıkladı bugün. 10 ay boyunca polisin yaptığı incelemeler, savcıların yazmış olduğu iddianameler, ses kayıtları aslında birer şakaymış. Demirören bunları demeye getirdi. Gerçi siyasi iradenin Avrupa’ya beş yıl gitmememizde bir mahsur görmemesi üzerine zaten aciz, eyyamcı, sünepe -güya özerk- Türkiye Futbol Federasyonu’ndan da başka karar çıkması beklenemezdi.
Demirören’in bugün yapmış olduğu konuşmasındaki saçmalıklara değinerek kendi sinir katsayımı artırmak istemiyorum. Herif konuşmasında baştan sonuna kadar saçmaladı. Yahu inanılır gibi değil arkadaş! Bir insan nasıl bu kadar saçmalayabilir? Nasıl bu kadar zıt ifadeler kullanır bir konuşmada? Sırf meraktan izledim. İzlemez olaydım. Herif bizi salak yerine koyuyor ama asıl salağın, asıl dangalağın, asıl eyyamcının kim olduğunu zaten kamuoyu biliyor. Bir anlamadığım şey de şu yahu: Bu adamların koca koca şirketleri var ya! Bu kadar ifadeden aciz insanlar nasıl böyle büyük şirketleri idare ediyorlar ben bunu gerçekten anlayamıyorum.
Bundan sonra buradan oturup da şike iddianamesinden parçalar sunmaya gerek yok artık. Onların hepsi şakaymış zaten. Yukarıda bahsettiğimiz gibi sahada şike yokmuş, sahanda yumurta varmış. Herşey yanlış anlaşılmışmış. Aziz “Melek” Yıldırım gerçekten bir melek, taraftarlar da kelekmiş.
Hele ki bir de 105 numaralı madde eklemişler ceza maddelerine ki evlere şenlik. Güler misin, ağlar mısın? Özetle şunu demek istemişler bu maddeyle: “Türkiye’de şike yapmak serbest ama “BİR” yıl ara vereceksin.” (58. maddenin değiştirilmesine de değinecek değilim burada.) Süreç devam edereken değiştirilen bu kurallara bakalım UEFA ne diyecek? Bu lanet federasyon ve aşağılık şikeciler yüzünden UEFA’dan sıkı bir ceza gelecek bize gibi görünüyor. Kulüpler yerin dibine batsınlar, hiç umurumda değiller de Milli Takım’a bir ceza gelmesi beni aşırı derecede rahatsız edecek. 2020 Avrupa Kupası da hayal olacak ona yanıyorum. İyice sinir olacağım.
İki önceki şike yazımıza atıfta bulunarak özetle şunu diyebiliriz: Zaten yıllardır bok içinde yüzen futbolumuzun üzerine Mehmet Ali Aydınlar bir kat daha sıçmış, Yıldırım Demirören de tüm bunların üzerine TÜY dikmiş, noktayı koymuştur.
Ne demeli ki size: Allah topunuzun cezasını versin! Binanızla ve futbolunuzla beraber yerin dibine batasınız!
Tüm bu zırvalar olup biterken de oturup maç izleyebilen halkıma da şaşırıyorum. Gerçekleri görmek istemeyen kör fanatiklere de acil şifalar diliyorum. Özetle: Anlamıyorum!!!!! (Deveye sormuşlar.)